
İklim değişikliği, zincirleme afetleri artırıyorİklim Bilimi
Bikem Ekberzade13 Mart 2025
İklim değişikliği, zincirleme afetleri artırıyor

Haberler yayınlanmadan önce ilk sizin e-posta kutunuza gelsin! Şimdi bültenimize kaydolun.
Müsilaj ile mücadele için organik atıklar kompost edilmeliEkosistemler
Levent Bilgili, Afşın Yusuf Çetinkaya & Mustafa Sarı7 Mart 2025
Müsilaj ile mücadele için organik atıklar kompost edilmeli
2024 yılı sonu itibariyle Marmara Denizi’nde yeniden gözlenmeye başlayan müsilajın oluşumunu tetikleyen birçok faktör olsa da, bunlar arasından yalnızca denizin kirlilik yükünü kontrol etmek mümkün. Ne var ki denizdeki azot ve fosfor yükü, 2021’den bu yana uygulanan Marmara Denizi Eylem Planı ile yeterince azaltılamadı. Marmara Denizi etrafındaki kentlerde toplanan atıkların farklı şekillerde bertaraf edildiği senaryoları değerlendiren ve müsilaj oluşumu üzerindeki etkilerini analiz eden yeni bir bilimsel çalışmaya göre organik atıkların komposta dönüştürülmesi, denizin kirlilik yükünü ciddi ölçüde azaltabilir. Müsilaj ile mücadelede etkili olacak bir atık yönetim sistemine acilen ve tam kapasite ile geçilmesi gerekiyor.

‘‘İklim Kanunu, iklim değişikliği ile mücadele etmeyi amaçlamıyor’’Basın Bültenleri
İklim Masası27 Şubat 2025
‘‘İklim Kanunu, iklim değişikliği ile mücadele etmeyi amaçlamıyor’’
Hazırlıkları gizlilikle yürütülen ve geçtiğimiz senelerde taslakları basına yansıyan İklim Kanunu Teklifi, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunuldu. İklim kanunları, iklim değişikliği ile mücadelenin nasıl yapılacağına ilişkin nihai ve ara hedefler içeren, hukuki bağlayıcılığı olan bir yol haritası ortaya koymak üzere hazırlanıyor. Ancak uzmanlar, Meclis’e sunulan İklim Kanunu Teklifi’nin Türkiye’nin karbon emisyonlarının ne zamana kadar ve ne şekilde azaltılacağına dair yeterli bir çerçeve sunmadığı ve bu haliyle bir iklim kanunu olmaktan uzak olduğu eleştirisinde bulunuyor.

Rekabetçilik Pusulası açıklandı: AB, rekabetçilik ve karbonsuzlaşmayı uzlaştırabilecek mi?
EkonomiPolitika
Etem Karakaya7 Şubat 2025
Rekabetçilik Pusulası açıklandı: AB, rekabetçilik ve karbonsuzlaşmayı uzlaştırabilecek mi?
Avrupa Komisyonu, Avrupa Birliği’nin üretkenliğini ve ekonomik büyümesini artırmayı amaçlayan ‘‘Avrupa Rekabetçilik Pusulası’’nı kamuoyu ile paylaştı. İnovasyon, karbonsuzlaşma ve güvenlik odaklı, geniş kapsamlı bir stratejinin parçası olan Pusula, bir yandan iş dünyasından büyük destek görürken, diğer yandan ise çevre korumayı rekabetçiliğe kurban edeceğine dair eleştirilere konu oldu. Pusula’nın, karbonsuzlaşma hedeflerine daha rekabetçi bir yoldan ulaşmak için sunduğu yol haritası, özellikle AB’nin başarısını destekleyen küresel koşulların ortadan kalktığı bugünlerde, büyük önem taşıyor. Ancak Trump’ın başkanlığı ile başlayan yeni döneme dair politika önerileri içermemesi, önemli bir eksiklik. Bu yeni dönemde AB’nin, bir yandan rekabetçiliğini artıracak politikalar izlerken bir yandan da, baştan Çin olmak üzere, diğer ülkeler ile sağlıklı bir işbirliği kurması önem taşıyor.

Bankacılık sektörü, kirletici sektörleri ‘‘dolaylı’’ yoldan destekliyor Ekonomi
Sümeyye Karabacak31 Ocak 2025
Bankacılık sektörü, kirletici sektörleri ‘‘dolaylı’’ yoldan destekliyor
Türkiye’nin 2053 net sıfır hedefine ulaşabilmesi için hazırlanan Türkiye Yeşil Taksonomi Yönetmeliği’nin dolaylı emisyonları dikkate alıp almayacağı, belirsizliğini koruyor. Kadir Has Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nde hazırlanan yeni bir tez çalışması, emisyonlar dikkate alınmadan verilen kredi tahsis kararlarının, dolaylı emisyonları yüksek sektörleri destekler nitelikte olduğunu ortaya koyuyor. Dolaylı emisyonların oranı ile birlikte, sektörlerin kredilerden aldıkları pay da yükseliyor. Kredilerin aslan payını ise, dolaylı emisyonları oldukça yüksek olan inşaat sektörü alıyor. Böylelikle çimento sektörü gibi, inşaat sektörünün yoğun ticari ilişki içinde olduğu, doğrudan emisyonları yüksek sektörlere yönelik talep de artıyor. Oysa daha bütüncül bir yaklaşım ile bankacılık sektörü, iklim hedeflerine ulaşmada katalizör görevi görebilir. Bu nedenle 2027’de devreye girecek yeni taksonominin, dolaylı emisyonları da dikkate alması büyük önem taşıyor.

‘‘En kötümser iklim değişikliği senaryosuna doğru ilerliyoruz’’Basın Bültenleri
İklim Masası18 Ocak 2025
‘‘En kötümser iklim değişikliği senaryosuna doğru ilerliyoruz’’
2024 senesi hem küresel olarak hem de Türkiye için kayıtlara geçen en sıcak yıl oldu. Küresel sıcaklıkları artıran El Niño etkisi 2023 yılı ortasında başladığında, iklim bilimciler bunun rekor sıcaklıklar anlamına geleceğini tahmin ediyordu. Ancak 2024 yılında kaydedilen sıcaklıklar, bütün öngörüleri geride bıraktı. Bilim insanları, karşı karşıya olunan durumu anlamlandırmaya çalışıyor; ancak ‘‘en kötümser iklim değişikliği senaryosuna doğru’’ ilerliyor olabiliriz. Üstelik Türkiye, iklim değişikliğinden daha fazla etkilendiği bilinen Akdeniz Bölgesi’nde yer alıyor ve özellikle batı bölgeleri büyük risk altında. Hem iklimsel hem de meteorolojik olarak, gerekli hazırlıkların yapılması şart.

Adil dönüşüm için refah kayıpları hesaplanmalı ve tazmin edilmeliEkonomi
Sinem Ayhan17 Ocak 2025
Adil dönüşüm için refah kayıpları hesaplanmalı ve tazmin edilmeli
Türkiye’de enerji sektörü hâlâ önemli ölçüde kömüre bağımlı olsa da, kömür madenciliğinin ülke ekonomisindeki yeri oldukça sınırlı. Katma değerinin GSYH içindeki payı (%0,1) ile benzer şekilde, kömür madenciliği toplam istihdamın yalnızca binde birini oluşturuyor. Ancak kömür üretimi belirli bölgelerde yoğunlaşıyor ve kömürden çıkılması durumunda bu bölgelerde yaşayan toplulukların ciddi refah kaybına uğrayacağı tahmin ediliyor. Kömürden çıkışın adil olması ve toplumsal destek görmesi için refah kayıplarının net olarak hesaplanması ve bu kayıpların tazmin edileceğine dair güvence verilmesi gerekiyor. İhtiyaç duyulan kaynakların bir kısmı, 2008-2017 yılları arasında senede 335 milyon dolar olarak hesaplanan, kömür üretimine yönelik teşviklere ayrılan devlet bütçesinden karşılanabilir.
